1)Eserlerimde genellikle nüktedan, alaycı bir dil
kullanırım. Alaycı bir dil kullanmam belki de eserlerimi daha eğlenceli bir
hale getiriyordu, bunu bilemiyorum artık. Eserlerime sokağı taşımayı da
alışkanlık haline getirdim denebilir. Günlük hayatta yaşanan sıradan olaylar da
eserlerimde kendine yer bulur.
Bu sözleri söyleyen yazarla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Eserleri ciddi bir anlatımdan uzaktır.
B) Alaycı bir dil kullanması eserlerine ayrı bir renk
katmıştır.
C) Sade bir anlatımın her zaman iyi olduğunu düşünür.
D) Eserlerinde gerçek hayattan esintiler sunmuştur.
2) Nitelikli kitaplar, insanın ruhuna ve gönlüne dokunan ve
taklitten uzak kendine has özellikleriyle öne çıkan kitaplardır. Biz bu
kitapları okuduğumuzda ufkumuzun genişlediğini hisseder ve hayata bambaşka
açılardan bakmaya başlarız.
Yukarıdaki parçaya göre nitelikli kitaplar
aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Özgün B)
Etkileyici C) Geliştirici D) Evrensel
3) Dilimiz bizim kimliğimizdir. Kimliğimizdir ama bunun
yeterince farkında mıyız, bilemiyorum. Sokaklarda, caddelerde bulunan iş
yerlerinin tabelalarına baktığımızda yarı İngilizce yarı Türkçe isimler
görüyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya yaygınlaştı ve tam
anlamıyla dil kıyımı da başlamış oldu. Sosyal medya ortamında ve mesajlarda
sözcüklerin doğru yazılışlarına dikkat edilmez oldu ve işin kötü tarafı bu
toplum tarafından kanıksanmaya da başlandı. Başka bir deyişle bu durum toplum
tarafından normal olarak algılanmaya başlandı. Bu durum oldukça kaygı verici...
Bu sözleri söyleyen kişiyle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Dil bilincine sahiptir.
B) Dilimize verilen önemin yeterli olmadığını düşünmektedir.
C) Dilimizin bugünkü durumu karşısında oldukça endişelidir.
D) Teknolojinin her türlü kullanımının dilimize zarar
verdiğini düşünmektedir.
4) İyi öyküler, insanı kabından çıkaran, insanı çeşitli
yolculuklara çıkaran öykülerdir. İnsan bu öyküleri okuduğunda hayal aleminde
yolculuklara çıkar, başka bir deyişle, hayal aleminin derinliklerine dalar. Ayrıca
bu öyküler, diliyle insanı kendine çeker ve kendisini okutturur. Bu öyküler de
yer alan kahramanlar da sahip oldukları özelliklerle okuyucunun zihninde ve
gönlünde izler bırakır.
Bu parçaya göre iyi öykülerle ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşamayız?
A) İnsanı düşsel bir dünyaya sürükler.
B) İnsanda merak duygusu uyandırır.
C) Diliyle insanın ilgisini çeker.
D) Okuyucuyu etkilemeyi
başarır.
5) Düzyazıda usta olsa da onun yazılarında şiirden esintiler
vardır. Sanatçı, şair ruhunu düzyazıda aksettirmiştir bizlere. Yazdıklarında
bir ahenk vardır insanı büyüleyen. Bir türkü gibidir, bir ezgi vardır
yazdıklarında. Tarifi mümkün olmayan şeyler hissettirir insana. Yazdıkları şiir
değildir, şiire yer vermez yazılarında ama şiir tadı verir eserleri insana
okuyunca.
Bu parçada söz konusu sanatçının hangi özelliği
vurgulanmaktadır?
A) Eserlerinde sıklıkla gözleme yer vermesi.
B)
Eserlerinde sıklıkla şiir türüne yer vermesi
C) Eserlerini şiirsel bir üslupla kaleme alması
D) Eserlerine sürükleyicilik katması
6) İnsanın ufkunu açacak, insana ilham verecek kitaplar,
sakin ve huzurlu bir yaşam, insana kendisini iyi hissettirecek birkaç dost, sevgiyle
ve umutla yoğrulmuş yürekler... Bunlar olsun yeter benim için.
Bu sözleri söyleyen kişi için aşağıdakilerden hangisini söyleyemeyiz?
A) Kitaplar konusunda seçicidir, kitapların nitelikli
olmasını ister.
B) Kargaşadan, gürültüden uzak yaşamak ister.
C) Sevgi ve umudun hayatında olmasını ister.
D) Karamsar bir psikolojisi vardır.
7) Nasreddin Hoca birçok yerli ve Batılı kaynağa göre, 1208 yılında Eskişehir iline bağlı Sivrihisar ilçesinin eski ismi Hortu (şimdiki ismi Nasreddin Hoca) olan köyde dünyaya gelmiştir. Annesi Sıdıka Hatun, babası ise Abdullah Efendi'dir. İlk eğitimini aynı zamanda köyün imamı olan babasından almıştır. Daha sonra Sivrihisar'da medrese eğitimi görmüş, babasının ölümü üzerine köyüne dönerek babasının yerine imamlık ve vaizlik görevini ifa etmeye başlamıştır. (Muhittin ÖNGÜT-Eda Özdemir)
Yukarıdaki metinde Nasreddin Hoca ile ilgili aşağıdakilerden hangisinde değinilmemiştir?
A) Nerede ve ne zaman doğduğuna
B) Eğitim hayatına
C) Yaptığı görevlere
D) Bilge bir kişilik olduğuna
8) Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Yukarıdaki şiiri yazan kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A) Kaygılı B) Pişmanlık duyan
C) Hüzünlü D) Geçmişe özlem duyan
9) Romanlarında yoğun bir Anadolu atmosferine yer veren Reşat Nuri bu atmosfer içinde yurt ve toplum gerçeklerine de yer vermiştir. Anadolu’nun yerli hayatını ve kişilerini ustaca yansıtan yazar aynı zamanda güçlü bir gözlemciydi. Reşat Nuri tüm bunları yaparken yer yer mizah ögelerinden de yararlanmıştır.
Yukarıdaki metinden aşağıdakilerden hangisini çıkaramayız?
A) Yazar eserlerini güldürü unsurlarından uzak kaleme almıştır.
B)Yazar, günlük hayatın gerçeklerine eserlerinde yer vermiştir.
C) Eserlerinde Anadolu’yu başarılı bir şekilde yansıtmıştır.
D) Yazar genel olarak gerçekçi bir yazardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder