6 Kasım 2022 Pazar

Akıl ile İlgili Deyimler ve Anlamları

 Akıl alır gibi değil: Akla uygun değil, doğru değil. 


Akıl almak: Danışmak, görüş almak.


Akıl bırakmamak: Kafa karıştırmak.


Akıldan çıkarmak: 1. Düşünmemek.

                               2. Unutmak.


Akıl danışmak: Bir konuda birinin görüşünü sormak. 


(bir şey) akılda kalmak: Akılda yer etmek, unutulmamak.


Akıl erdirmek: Ne olduğunu anlamak, sırrını çözmek. 


Akıl etmek: Herhangi bir önlem veya çareyi zamanında düşünmek. 


Akıl erdirememek (veya ermemek): 

1. Ne olduğunu anlayamamak, sırrını çözememek. 

2. Kabul edememek.


Akıl havsala almamak: Akla mantığa sığmamak.


Akıl işi değil: Akla uygun değil, doğru değil.


Akıl terelelli (olmak): Pek delişmen, kendisinden ciddi bir düşünce, davranış beklenmeyen kimseler için kullanılan bir söz.


Akıl yürütmek: 

1.Herhangi bir konuda fikir vermek.

2. Tahminde bulunmak.


Akla fenalık vermek: Çok şaşırtmak, çıldırtmak, zıvanadan çıkarmak. 


Akla hayale gelmemek: İnanılmamak. 


Akla sığmamak: İnanılacak gibi olmamak, akla uygun gelmemek. 


Aklı başından gitmek: Çok sevinçten veya çok korkudan ne yapacağını şaşırmak. 


Aklı bir (veya beş) karış yukarıda (veya havada) olmak: Değişik sebeplerden dolayı dengeli düşünemez durumda olmak.


Aklı dağılmak: Düşünceyi belli bir konu, sorun üzerinde toplayamamak.


Aklı ermek: 1. Anlayabilmek. 

                     2. Akılca olgunlaşmak. 


Aklı gitmek: 1. Şaşırmak, korkmak. 

                     2. Çok beğenmek, bayılmak. 


Aklı karışmak: Ne yapacağını bilememek, şaşırmak, bocalamak.


Aklı kesmemek: 1. Anlayamamak, idrak edememek.

                             2.Sonucu tahmin edememek.


Aklına düşmek: 1. Hatırlamak. 

                           2. kafasında bir düşünce doğmak.


Aklına geleni yapmak: Her istediğini önünü sonunu düşünmeden yapmak.


Aklına koymak:1.Bir şeyi yapmaya kesin olarak karar vermek. 

                            2.Çok istemek.


Aklına mukayyet olmak: Aklını başına toplamak.


Aklına sığmamak: 1.Anlayamamak, kavrayamamak.

                                 2. Olabileceğine inanmamak.


Aklına takmak: Sürekli olarak bir şeyi düşünmek, bir düşünceye saplanıp kalmak.


Aklına tüküreyim: Yapılan bir işin veya söylenen sözün beğenilmediğini belirtmek için kullanılan bir söz.


Aklına yatmak: Doğru olduğunu kabul etmek. 


Aklından çıkmak: Unutmak.


Aklından geçmek: Düşünmek.


Aklında olsun (veya kalsın!): 'Unutma!` anlamında kullanılan bir söz.


Aklını (bir şeyle) bozmak: Bir şey üzerine çok düşerek hep onunla uğraşıp durmak.


Aklını başından almak: Bir şeyin birini düşünemeyecek bir duruma getirmesi, çok şaşırtması. 


Aklını çalmak: İlgisini aşırı derecede çekmek.


Aklını devşirmek: Aklı başına gelmek.


Aklını karıştırmak: Birini ne yapacağını bilemez duruma getirmek, şaşırtmak, bocalatmak.


Aklının ayarını bozmak: Doğru düşünemez, davranamaz duruma gelmek. 


Aklının köşesinden geçmemek: Hiçbir zaman düşünmemek.


Aklının ucundan bile geçirmemek: Hiçbir şekilde düşünmemek.


Aklını peynir ekmekle yemek: Akılsızca ve düşüncesizce davranışta bulunmak.


Aklınla bin yaşa: Herhangi bir sorun karşısında hemen çözüm üreten kişiye bu özelliğinin beğenildiğini belirtmek için kullanılan bir söz.


Aklı takılmak: Zihni bir şeyle sürekli olarak uğraşmak. 


Aklı zıvanadan çıkmak: Delirmek, aklını oynatmak.


Akıl akıl, gel çengele takıl: Bir sorunun nasıl çözümleneceğini düşünememe durumunda söylenen bir söz.


Akıl öğretmek: Birine nasıl davranacağını göstermek, yol göstermek, akıl vermek. 


Akıl sır ermemek: Bir işin niteliğini, gizli yönlerini anlayamamak.


Akıl var, izan (veya mantık) var:


    1. 'Herhangi bir şey bilgiye ve mantığa dayalı olarak yapılmalıdır` anlamında kullanılan bir söz. 

    2. `Her şey ortada` anlamında kullanılan bir söz.


Akıllara durgunluk (veya şaşkınlık) vermek: Hayranlık uyandırmak. 


Akla sığar gibi: Aklın kabul edebileceği bir biçimde, makul. 


Aklı başına gelmek:

1.Davranışlarının yanlışlığını sezerek doğru yolu bulmak. 

2. Ayılmak, kendine gelmek. 


Aklı başka yerde olmak: Başka şeyler düşünmek. 


Aklı çıkmak: Sonucun kötü olacağını düşünerek korkuya kapılmak. 


Aklı durmak: Düşünemez bir duruma gelmek, şaşırmak.


Aklı kalmak: Beğendiği bir şeyi düşünmekten kendini alamamak.


Aklı kesmek:

1. Anlamak, idrak etmek.

2. Bir şeyin olabileceğine inanmak. 
























































































 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ZARF FİİL ÖRNEK SORU ÇÖZÜMÜ

 1) Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi zarf fiil değildir ?  A) Öğrenciler sevinç çığlıkları atarak sınıfa girdiler.  B...